GLV DİJİTAL PAZARLAMA AKADEMİSİ

            Geleneksel yıl sonu yazım için hazırlandım oturdum bilgisayarımın başına. 2013 yazısını okumak isteyenler  tık tık 2014 Benim için çok güzel, bir o kadarda zor bir yıldı. Kayıplar yaşadım. Anneannemi  ve amcamı  (hatırlamak isteyenlere) kaybettim. Amcamın kaybı çok ani ve acı oldu bizim için. Anneannem ise yaşlıydı ama anneannemdi benim, beni büyüten, her daim yanımda olan, hatalarımla beni kabul eden dedemden sonra tek insandı. Çok özlüyorum. Sonra minik kalp atışlarını henüz duymaya başladığımız minik yavrumuzu kaybettik biz bu yıl. Yağız kardeşine kavuşamadı. Bu yıl abi olamadı :( "Olsun veren Allah, alan da Allah. Yağız sağlıklı olsun" dedik. Ama benim bedenen ve ruhen yaşadıklarımı göz ardı ettik :( Zamanla hepsi çıkıyor işte. Çevremde ne kadar çok kendini iyi gösteren ama içi kötü ve fesat insan olduğunu öğrendim ve tek tek ayıkladım. Neyse ki 2014 bana çok çok kötü şeyler yaşatmadı.        ...

Gelen yıl giden yılı aratmasın, umutlarımızın gerçekleştiği,  hedeflerimize ulaştığımız, çocuklarımızın uçurtmalarını rahatlıkla uçurabildiği,  kardeşlik içinde yaşayabileceğimiz, mutlu, huzurlu, sağlıklı, bol seyahatli,  bol kahve keyifli, neşeli,kahkahalı, akrabalık ilişkilerinin sıkılaştığı,  kötü niyetli insanların hayatımızdan uzaklaştığı, iyilerin çoğaldığı,  kiloların hızla gittiği :) fotoğraf karelerinin çoğaldığı,  hayvanlara sevginin insanlara saygının arttığı, bol bol kitaplı, sinemalı ve tiyatrolu,  çocukların çocuk olarak görüldüğü, kadına şiddetin olmadığı,  güzel şeylerin konuşulduğu, sporun çok yapıldığı,  blog yazılarımın çoğaldığı,  kendimize ikinci insan muamelesi yapmayı bıraktığımız bir yıl olsun. MUTLU YILLAR :) :) :)  Bu arada Bolu'da yeni yılı karla karşılıyoruz. Darısı başınıza :))

Bugün sizlerle İngiltere’de yaşayan 9 yaşındaki Daisy Ames’in hem umutlandıran hem de gurur veren iyileşme hikayesini paylaşmak istiyorum. Vestel’in hem Türkiye’de satışa sunduğu hem de dünyaya ihraç ettiği Pyrojet teknolojili çamaşır makinesi Londra’da ağrılı egzama hastası 9 yaşındaki Daisy Ames ’e derman olmuş. 7 alerjen ve 4 bakteriye karşı etkili dünyadaki tek makine olan Pyrojet’in anti-alerjen programı kıyafetlerde etkili hijyen sağlayıp, egzama döngüsünü  kırmayı başararak, küçük kızı iyileştirmiş. Dört çocuk annesi Laura Ames,  Allergy UK tarafından kendilerine bağışlanan çamaşır makinesinin hayatlarını değiştirdiğini, küçük kızı Daisy Ames’in doğuştan beri ciddi boyutta egzama hastası olduğunu, pek çok cilt tedavi yöntemi denediklerini ama Daisy’nin kabarmış ve iltihaplı yaralarını bir türlü yatıştıramadıklarını söylemiş. 21 milyon alerjik hastaya yardım için kurulan Allergy UK’in aileye bağışladığı  Pyrojet teknolojisine sahip Vestel Çamaşır Makinesi ile...

Bu yazımın başlığını yaklaşık 3 ay önce yazdım ve kaydettim. İşten güçten bir fırsat bulup yazamadım.  Evet bu konu benim üzerinde durduğum bir konu. Ve evet doğrudur çeşme kullanırken şakır şakır su akıtanlara nefretle bakıyorum, boğazlarını sıkasım geliyor. Anneler babalar, lütfen çocuklarınıza çeşme kullanmayı öğretin.  Biz doğaya  kötü davrandığımız için sularımızın tükenmekte olduğunu, bu yüzden bir gün sudan mahrum kalmamak için, önce ellerini ıslatmasını sonra çeşmeyi kapatıp ellerini sabunlamasını daha sonra tekrar açıp ellerini durulamasını öğretin.  Boşa akan su israftır.  Bizler çocuklarımıza doğru kuran-ı kerimi öğretmiyor muyuz?  Ben 1.5 yaşındaki oğluma gün içinde kurandan örnekler vererek bir şeyler anlatıyorum. Doğrusunu bilsin. Bir gün aklını karıştırmasınlar diye.  Kuran bize her şeyi anlatıyor.  Başkasının aklına gerek yok. Yeme, içme, miras, kadın hakkı, anne-baba hakkı,... Her şey için bize yön gösteriyo...

Hayatımın belli bir döneminde sigara kullanmış biri olarak, içenlere içmeyin deme hakkım var. Ben hayatımda yaptığım en büyük hata olduğunu kabul ediyorum. Hepimiz öleceğiz elbette ama neden kendimize zarar verelim. Ayrıca çocuğu olan ya da hamile olan ve hala sigara içenlerin akıl sağlığından şüphe duyuyorum. Gündelik yaşantımızın içinde yeteri kadar radyasyona maruz kalan çocuklarımıza bu işkenceyi yaşatmayın lütfen.  Birde yolda sigara içenlere uyuuuzzz oluyorum. Arkadaşım madem sen bu hatayı yapmaya devam ediyorsun benim suçum ne? Üfleyince arkanda olduğum için direkt bana geliyor. Nereye kaçacağımı bilemiyorum. Devlet sigaraya el attı ya birde şu gençleri zehirleyen bonzaiye el atsa tam 10 numara olacak!!!

Bu aralar yaşadığım yoğunluk ve stres beni öldürecek :) Tabi ki tabiri caizse. Yıl sonu yaklaştı benim daha yapmam gerekenler vardı ama ben büyük ihtimalle yetiştiremeyeceğim. Artık seneye :) Tam bu stres yüzünden bunalmıştım ki bu sabah kalktığımda her yer bembeyazdı. Uzun süredir uyandığım en güzel sabah olsa gerek. İnsanı rahatlatan, huzura kavuşturan havalar geldi çattı sonunda :) Bu şehri seviyorum. Dün o kadar çok soğuktu ki. Bugün kar yağdı ve hava mis gibi oldu. Seviyorum seni Bolu :)Bolu'ya gelmek isteyenlere duyurulur. Artık kar sezonu açıldı. Otelde erken rezervasyonunuzu yaptırın ve bu güzelliğin tadını çıkarın. , İş çıkışı Yağız'ı alıp hemen dışarı çıkartacağım. Karla oynayalım biraz. Geçen sene çok sevmişti karı. Ama daha küçüktü tabi ki! Bakalım bu sene ne yapacak benim minik kurbağam :)

Bu aralar devletin verdiği hayvancılık hibelerinden dolayı çok yoğunum. Yatıyorum hindi kalkıyorum tavuk. Nefret ettim resmen.Ayın 24'ü son ve ben biraz rahatlıyorum. Sosyal hayattan koptum. Spora gitmiyorum, sinemayı kaçırıyorum,....falan filan. Kısacası çok yorgunum. Blogumada yazı ekleyemiyorum dolayısıyla. Sabah ofise geldim.Boş bir vakit yaratıp hemen yazmak istedim. Sizlerle paylaşmak istediğim asıl konu instagram da ki  bebek çocuk giyimi . Şans eseri buldum Handan Hanımı. Pijamalarına bayıldım ve Yağız için 3 tane sipariş verdim hemen. Üçüne de bayıldım. Üstelik Handan Hanım'a ne zaman ne sormak istiyorsanız sizi asla cevapsız bırakmıyor. Müşterisinin yanında, ürününün arkasında. Sonra iki tane daha sipariş verdim. Ben yararını gördüğüm her şeyi herkesle paylaşmak isterim.  Mutlaka mutlaka bir bakın derim :) Çok memnun kalırsınız. 

Bu aralar kişisel gelişim daha doğrusu mesleki gelişime çok önem veriyorum. Bana faydası olacağını düşündüğüm her türlü kurs ve seminere katılıyorum.  Oradan oraya koşturuyorum. İş, kurs, seminer, diyet, spor, yağız,.. derken ya çok yoruluyorum ya da bir şeyleri gözden kaçırıyorum. Gözden kaçırmak derken, ilgisizlik olabilir. Eve gittiğimde çok yorgun oluyorum.  Yağız ile biraz vakit geçirip oturuyorum bilgisayar başına bitirmem gereken projeleri tamamlamaya çalışıyorum.  Hal böyle olunca bende bu durumdan şikayetçi olmaya başladım. Oturdum düşündüm ben nerede hata yapıyorum diye? Sonunda budum.  Zamanında eğitimlerini aldığım ZAMAN YÖNETİMİ kavramını hayatıma sokmamışım meğer :) Aslında uyguladığımı zannetmişim. Halbuki hedeflerimi (günlük, haftalık, aylık, yıllık, kariyer ya da hayat hedefi)tam olarak belirleyip, öncelik sırasına koyarak hareket etsem, zamanımı çok güzel kullanıp değerlendireceğim.  Ben ne yapıyorum, telaşa kapıl...